San Sebastian/Donostia:
Üzerinde fazla konuşmaya gerek olmayan bir memlekettir San Sebastian veya Bask diliyle Donostia… İspanya’nın çok kültürlü yapısını yansıtan en güzel yerlerden biri olan Bask Ülkesi’nde (Pais Vasco) muazzam güzellikte bir şehirdir kendileri… Bana “nerede yaşamak istersin?” diye sorsalar hiç düşünmeden ilk üçe koyacağım güzeller güzeli San Sebastian’da Bask mutfağının doruk yaptığını, dünyada kişi başına en fazla Michelin yıldızlı restoranın düştüğünü, inanılmaz güzel pintxo barlarda deniz mahsullerinin envai çeşidinin bulunduğunu anlatmak burada olup bitenin çok çok küçük bir porsiyonu olur sadece… Özellikle eski şehir (Parte Vieja) tarafındaki Pintxo Bar’ların tamamı iyidir, bazıları çok iyidir ve bu böyle gider… Burada yazacaklarım benim çok iyi bulduklarım arasında olmakla birlikte bana göre bunların da üzerinde olan ve gerçekten şimdiye kadar gittiğim en iyi Pintxo Bar olan Aloña Berri (üstelik eski şehir bölgesinde değil, nehrin karşı tarafındaki mahalledeydi) ne yazık ki kapanmış ve bu yazıya dahil edememenin üzüntüsünü yaşıyorum… Bunun dışında Michelin yıldızlı restoranların hepsine gidebilirsiniz tabi ki, bunlara saygım sonsuz…Garbola (Paseo de Colon, 11): Listenin başına klasik bir pintxo bar bekleyenler az biraz sabretsin ben öncelikle Paseo de Colon üzerinde yer alan ve bana göre San Sebastian’ın en keyifli barı Garbola’dan bahsedeyim… Gregorio Martinez (kısa adıyla Goyo) yıllardır bu barın değişmeyen yüzü olarak en klasik Cin-tonik’ten çok iyi Mojito’lara ve kendine özgü kokteyllere kadar müthiş kokteyller yapıyor… Ben Mojito hayranı birisi olarak burada içtiğim Mojito’yu halen unutmuyorum… Daha da ötesi kıtır ekmek üstünde enfes pintxo’lar yapıyorlar ve kokteyllerle birlikte çok iyi gidiyor…
Ganbara (San Jeronimo, 21): Burası şehrin belki de en meşhur tapas bar/restoranlarından biri. Sadece pintxo usulü tapaslar değil aynı zamanda klasik Bask mutfağından seçkilerin de olduğu oldukça iyi bir restoranı da var. Eğer restoran tarafında oturmak isterseniz özellikle Txipirones en su tinta (kendi mürekkebinde pişmiş mürekkep balığı), Kokotxas de bacalao (Morina balığı yanağı) mutlaka deneyin.. 2 kişilik balık seçeneklerini de bakmakta fayda var…
La Cuchara de San Telmo (Calle 31 de Agosto, 28)
: Hola’ya gelen bazı müşterilerim bana San Sebastian’da bazı yerlerde hep ayakta yemek zorunda olduklarından hiç memnun olmadıklarını anlatmışlardı. İçimden onları Allah’a havale ettikten sonra aklıma La Cuchara de San Telmo geldi… Eğer siz de “ben oturmadan yemek yiyemem, burası çok kalabalık, ben siparişimin hızlı gelmesini isterim vs” gibilerindenseniz, bir alttaki yere geçin derim… La Cuchara de San Telmo’ya gitmek için Calle 31 Agosto’dan San Telmo müzesine dönüp sokağın sonuna kadar yürüyün, mekan hemen sağ köşede kalıyor. Bulunması biraz zor bir sokakta gibi görünse de burayı bulup içine bir kere girdikten sonra bir daha çıkmak istemiyor insan. Burada benim Hola’da da uyguladığım menü üzerinden pintxo sipariş etme yöntemi var… Ayrıca modern stil daha küçük porsiyonlu yaratıcı yemekler de menüde yerini almış durumda. Ayrıca menüde çok iyi ravioli ve risotto seçenekleri de var.Gandarias Jatetxea (Calle 31 de Agosto, 23): Yukarıda da yazdığım gibi San Sebastian’ın Eski Şehir bölgesinde özellikle hemen her sokakta hatırı sayılır derecede iyi pintxo barlar mevcut. Bazı barlar sadece pintxo servisi verirken bazıları hem pintxo hem de klasik restoran servisi de vermekte. Gandarias da bunlardan biri ve iyi olan taraflarından biri de şarap konusunda çok iyi seçenekleri olması. Hatta ciddi bir sherry listesi de var üstelik…
Borda Berri (Calle Fermin Calbeton, 12): Yine tıpkı La Cuchara de San Telmo gibi Türkiye’de uygulanması çok zor olabilecek yani oturma düzeni olmayan bir mekan da Calle Fermin Calbeton’daki Borda Berri… Stil ve kalite anlamında La Cuchara de San Telmo’ya çok benzeyen bu mekan ağırlıklı olarak küçük porsiyon tapas stili yemekleri ile ünlü. Bardaki tahta menüden siparişinizi verin ve müthiş lezzetleri bir kadeh Txakoli veya Sidra eşliğinde beklemeye koyulun…
Txepetxa (Calle Pescaderia, 5): Hola’da sunduğum en sevilen pintxo’lardan olan ton balıklı ançüezli ve sardalyalı pintxoların anavatanı diyebileceğim Txepetxa özellikle ançüez, sardalya vb pintxoları ile ünlü… Burada aksiyona gilda ile başlamanızı öneririm…
Getaria:
San Sebastian’dan arabayla yaklaşık 30 dakika uzaklıktaki balıkçı köyü Getaria çok iyi balık restoranlarıyla gastronomi dünyasında oldukça ünlü bir yer. Ülkemizde son yıllarda özellikle Vedat Milor’un yazılarında sıklıkla bahsettiği 1 Michelin yıldızlı balık restoranı Elkano da bulunuyor. San Sebastian’da pintxo barlarda sohbet ettiğim birçok kişi bana Elkano’nun çok iyi bir yer olduğunu ancak en az onun kadar iyi ve hatta fiyat kalitede ondan daha iyi bir yerden bahsettiler: Asador Astillero…
Asador Astillero (Muelle, 1): Getaria balıkçı limanına bakan Asador Astillero, Kuzey İspanya sularından çıkan en taze balıkların ve kabukluların muhtemelen yeryüzünde en iyi şekilde pişirildiği yerlerden biri olsa gerek… Yengeç, karides, midye türevlerinden, balık yanağına (kokotxa), Bask mutfağına ait en geleneksel morina balığı yemeklerinden efsane Atlantik Kalkan’ına her şeyin çok ama çok iyi yapıldığı gerçekten sağlam bir balık restoranı burası… Getaria’nın aynı zamanda iyi bir Txakoli şarabı apelasyonu olduğunu düşünürsek, yemeklerin yanında hangi şarabın içileceğini fazla düşünmemek gerek… Bu arada restoranın altında girişte çok güzel bir konserve ve şarap dükkanı var, yemekten sonra buraya mutlaka uğrayıp yerel konservelerden ve Getaria bölgesi Txakoli’lerden mutlaka alın derim…
Bilbao:
Şehircilikte Bilbao efekti olarak adlandırılan Guggenheim Müzesi’nin bulunduğu Bilbao bana genelde az biraz kasvetli bir şehir gelir. Yağmurun yağmadığı güneşli bir güne denk gelirseniz şanslısınız demektir. Böyle bir günde Bilbao’da bulunursanız mutlaka tadını çıkarın derim. Eski şehir sokaklarında (Casco Viejo) bolca bulunan pintxo barlara bir alternatif de Plaza Nueva üzerinde yer alanlardır. Ancak ben bu yazıda Bilbao’da bulunduğum sırada gittiğim üst segment bir restoranı ele aldım: Mina…
Mina (Muelle Marzana): Bilbao şehir merkezini ikiye bölen Nervion nehrinin sol yakasında (eski şehrin karşısı) kalan Mina’ya ilk gittiğimde Michelin rehberinde değildi. Ancak burada yaşadığımız deneyim hem lezzet hem de servis adına öyle iyiydi ki masadaki herkese buranın çok rahat Michelin yıldızı alması gerektiğinden bahsettim… ve aldı da… Şu an Mina’nın 1 Michelin yıldızı var ve bunu 2’ye çıkarmak için uğraştıklarından eminim. Degüstasyon menulerinden gitmenizi tavsiye ederim, 10’lu veya 7’li degüstasyon menüleri var… Fiyat-kalite olarak İspanya’daki tek yıldızlı Michelin’ler içerisinde iyi olanlarından sayılabilir kanımca… Mutlaka rezervasyon yaptırın…
Pamplona:
Dünya’nın tartışmasız en ünlü ve en çılgın festivallerinden “San Fermin”in yapıldığı Pamplona’da tapas adına özellikle bir yer bu işlere meraklı tüm İspanyollar tarafından biliniyor: Bar Gaucho…
Bar Gaucho (Calle de Espoz y Mina, 7): Hola’ya bazen Pamplonalı İspanyol müşteriler gelirdi, “Pamplona’da Bar Gaucho’ya gittim ve çok beğendim” dediğim zaman gözleri dolardı, zira Bar Gaucho en az San Fermin festivali kadar değerli bir varlık Pamplonalılar için… Burası bana göre İspanya’daki en iyi tapas barlardan biri… Yani bunu neye göre belirlediğimi gerçekten bilmiyorum desem yalan olmaz sadece İspanya’da bulunduğum onlarca tapas bar arasında bir seçmece yapsam kesinlikle ilk 5te olacak bir mekan Bar Gaucho… Kesinlikle sıcak stil tapaslarından ve bilhassa eğer varsa kaz/ördek ciğerli olanlardan deneyin derim… Muazzam bir sos dengesi var tapaslarda… Tapaslara konulan soslar ekstra olarak tapası üst düzey bir noktaya ulaştırıyor…
Bonus – Europa (Calle de Espoz y Mina, 11): Pamplona şehir merkezinde bulunan tek
Michelin yıldızlı iki restorandan biri olan Europa Bar Gaucho ile aynı sokakta yer alıyor ve Hotel Europa’ya bağlı bir restoran. Burası özellikle şarap dahil güzel ve uygun fiyatlı menü sunabilen iyi bir restoran diyebilirim. Degüstasyon menüsünde her bir yemekle şarap eşleşmesi dahil 80 Euro’nun altında bir bedel ödüyorsunuz ki bu rakam Michelin yıldızlı bir restoran için gerçekten çok iyi. Ayrıca tahmin edilebileceği üzere çok iyi bir şarap menüsü var ve fiyatlar da (özellikle de ülkemizle karşılaştırdığımda) inanılmaz komik kalıyor… Mutlaka rezervasyon yaptırın…Logroño:
İspanya’nın en ünlü şarap bölgesi La Rioja’yı ziyaret edenler genelde Logroño’da kalır. Bu şehir aynı zamanda Camino de Santiago’nun en önemli duraklarından biri olduğundan şehrin tarihi merkezinde bolca hacıya ve yerlerde de Camino de Santiago’ya özgü deniz kabuğu işaretlerine rastlamak pekala mümkün. Burada iki yer benim için çok önemli. Birisi bir mekan değil, komple bir sokak; Calle Laurel ve diğeri de İspanya’da yiyebileceğiniz en iyi Chuleta (pirzola) mekanlarından birisi olan Taberna Herrerias…
Calle del Laurel: İspanya’daki birçok şehirde olduğu gibi Logroño’da da özellikle tapas barlara ve çeşitli restoranlara ayrılmış bir sokaklar grubu var ve merkezinde de Calle Laurel yer alıyor… Burası aslında Calle San Agustin, Calle Capitan Gallanza, Travesia del Laurel ile birleşince gayriresmi bir açıkhava gastronomi kompleksi oluşturan süper keyifli bir bölge. Laurel belki 3 metre genişliğinde uzunca bir sokak ancak sağlı sollu çok güzel tapas barlar, restoranlar ve şarap barları var… Burada tek bir mekanda takılmayın derim, bardan bara birkaç tapas atarak ve birer kadeh içerek farklı barları deneyin, çok daha keyifli olacaktır…Taberna Herrerias
: Hola’yı birgün ziyaret eden Amerikalı misafirlerimiz vardı.