2012’nin hoş sürprizlerinden birisi hiç kuşkusuz “Arcadia” bağlarından gelen soylu küf “Botrytis Cinerea” tarafından kutsanmış bir tatlı Sauvignon Blanc oldu.

Sevgili Umut’la beraber Arcadia’yı gezmeye gittiğimizde Zeynep Arca Hanım’ın bize bahsetmediği bu sürpriz oldukça hoş bir düşünceyle “333” olarak adlandırılmış. Umut kendi blogunda bu şarapla ilgili yazısını yazdığında iki şarapsever olarak İstanbul – Antalya hattında yoğun telefon trafiği oluşturmuş ve karşılıklı şarapla ilgili duygularımızı paylaşmıştık.

Soylu küf de denilen “Botrytis Cinerea”türü küf ile ilgili olarak Umut’un yazısını okumanızı tavsiye ederim, özellikle Tokaji ile ilgili harika bilgiler içeriyor…

“333” dışa doğru hafif açık altın sarısı renginde. Burunda önden hanımeli bazlı çiçeksi aromalar arkadan kayısı, ayva ve hafif turunç aromaları hissediliyor. Damakta meyvemsi aromalara bal aromasının da eşlik ettiği şarap orta-üstü gövdeli ve iyi bir asiditeye sahip. Uzun bitiminde sarı meyve ve bal aromaları algılanıyor. İlk olmasına rağmen oldukça başarılı bir şarap ve son zamanlarda tattığım en iyi tatlı şaraplardan biri.

Bu şarabı tadarken yanında farklı bir coğrafyadan, Fransa’nın Güney Batısı’nda bulunan “Jurançon”dan bir tatlı şarap açtım. Jurançon’un önemli üreticilerinden “Domaine Cauhapé”nin %100 Petit Manseng üzümlerinden ürettiği “Symphonie de Novembre” (Kasım Senfonisi) adı üstünde Kasım ayında toplanmış üzümlerden üretiliyor ancak bu şaraplarda Botrytis yok. Litrede 85 gram şekere sahip şarap olgun sarı meyve, turunçgil ve geriden hafif çiçeksi ön planda. Damakta oldukça yüksek asiditeye sahip ve sanırım asidite açısından “333”ün bir tık üzerinde.

Gerek Arcadia’nın “333”ü gerekse de “Domaine Cauhapé”nin “Kasım Senfonisi”ni Loire Vadisi’nden “Valençay”, Rhone Vadisi’nden “Saint Marcelin” ve “Banon” peyniri ile beraber tatmayı istedim zira bana göre özellikle olgunlaştırılmış Fransız keçi peynirleri tatlı şaraplarla iyi uyum sağlıyor.

Tekrar “333”e dönecek olursak, geçenlerde yapılan Kanyon’daki Şarap Tadım Günleri’nde Arcadia standında bu şarabı görmek beni çok mutlu etti. Oldukça az sayıda (2500 şişe kadar) üretilmiş olmasına rağmen son tüketiciye bu şaraptan tattırmaları bence çok büyük bir incelik.

“333”ün ileride nice yeni rekoltelerini tadabilmek dileğiyle…