Pais Vasco – Navarra – La Rioja (3)… “Remelluri…”

IMG_7064Sanırım Fransa için Bordeaux veya Amerika için Napa Valley ne ise İspanya için de “La Rioja” aynı anlama gelir… Buradan çıkarak İspanyol şarapçılığı için La Rioja’nın her şeyden önce bir marka olduğunu kabul etmek gerekir. Markanın yaşanabilir olması için de kendini iyi pazarlaması lazımdır.

İşte bu pazarlama araçlarının başında sanırım La Rioja bölgesindeki şaraphanelerin post-modern tarzda inşa edilmiş binaları gelmekte. Bilbao’daki Gugenheim müzesinin mimarı Frank Gehry ‘nin tasarladığı “Marques de Riscal”in ünlü otel-şaraphane konsepti binasından Ysios’un eğimli çizgilerle donatılmış şaraphanesine kadar bölge mimari açıdan oldukça ilginç binalarla dolu aslında.

La Rioja’da yapılacak bir şarap turu için sanırım en uygun yer “Logrono”da kalmak. Logrono’da önceki yazımda da belirttiğim gibi “Calle Laurel” merkezli tapas barların yanında bölgeye has barbekü “Chuleta” veya “Chuletillas” yemek için ve hatta başlangıç olan yine Rioja ve Navarra bölgelerine özgü kuşkonmaz ve enginar için kesinlikle önereceğim restoran “Taberna Herrerias”. Gerek malzeme kalitesi gerekse de pişirme tekniği açısından tüm gezi boyunca gittiğimiz en iyi restoranlardan biri olarak karşımıza çıktı burası. Ayrıca burada keşfettiğim Rioja şarabı “Monte Real”i de uygun fiyatının yanında harika kompleksitesi, aroma karakterleri ve yemekle olan uyumu açısından şiddetle tavsiye ediyorum.

La Rioja’daki şaraphane gezimizde Elciego kasabasına yakın Marques de Riscal ve Ysios IMG_7066ile, Haro kasabasında Muga’yı ziyaret ettik. Bunun haricinde benim en etkilendiğim üretici ise diğer tüm kitle üretimi yapan Riojalı büyük üreticilerin aksine daha butik üretim yapıp esas olarak teruara önem veren “Remelluri” oldu.

Remelluri

Şarap turumuz boyunca en son gezdiğimiz şaraphane olan Remelluri’den sanırım en başta bahsetmem gerek. Burası daha önce Rioja bölgesinin kuzeye bakan dağ yamaçlarında kurulu olan bir manastıra ait bir bağ alanıyken üzerinden geçen yüzyıllar boyunca kaybolmaya yüz tutmuş. Arazi 1960’larda Jamie Rodriguez Salis ve Amaya Hernandorena tarafından satın alınarak tekrar şarap üretimi yapılmaya ve bağ alanı keşfedilerek genişletilmeye başlanmış. Remelluri’nin sahibi olduğu 154 hektarlık bağ alanı 800 metre yükseklikteki dağlık araziye kadar uzanıyor. Ortalaması 45 yıllık olan bağların en yaşlıları 90 yaşında. Geleneksel olarak Tempranillo ve Garnacha üzümleri kırmızılarda başı çekiyor. Beyazlardan da Moscatel, Viura, Malvasia gibi bölgeye özgü beyaz üzümlerin haricinde Sauvignon Blanc, Chardonnay, Viognier, Roussanne ve Marsanne gibi Fransız sepajları da yer almakta. Ancak bunların üretimi çok küçük ve ilginç bir şekilde çoğu beyazı, kırmızılara kupaj yapıyorlar. Hemen hemen tüm beyazları fıçılardan ve tanklardan tattık (bazı şarapları beton yumurta küvlerde fermante ediyorlar). Beyazların yoğun aromatik özelliklerinin yanında diri asiditeleri de dikkat çekiciydi. Ancak üretimlerin çoğu deneme aşamasında ve bu bakımdan Remelluri bu beyazlardan yaptığı kupaj şarabı kısıtlı sayıda piyasaya sürüyor.

Şaraphaneyi bize Remelluri’nin önoloğu Fransız Emmanuel gezdiriyor. İlk karşılaştığımızda gerek İspanyolca gerekse de İngilizce aksanından Fransız olduğunu anlıyor ve daha da zorlanmasın diye “Fransızca konuşabilirsin diyerek” kendisini rahatlatıyorum :)… Emmanuel daha önce St julien’in ünlü şarap üreticisi Cos d’Estournel’de çalışmış genç bir önolog ve doğal olarak her Fransız uzman gibi “teruara” önem veriyor… Daha sonra şaraphanenin sahiplerinden Sra. Amaya da bize katılıyor ve şarapları hakkında fikir alışverişinde bulunuyoruz.

Emmanuel’le sepajlar üzerinde konuşurken bize Rioja bölgesinde son yıllarda Grenache üretiminin çok düştüğünü ve yerine Tempranillo dikildiğini anlattı. Bağcılıkta da eski ve geleneksel yöntemlerin artık kullanılmadığını daha çok mekanize bağcılık ve daha ekonomik yöntemlerin ön plana çıktığını söyledi. Remmelluri ise öncelikle organik ve biodinamik bağcılığa önem verip bağlarda geleneksel goble sistemini tercih eden bir üretici. Öyle ki bazı telli sistemle dikilen bağlarını da goble sistemine döndürmek için bir program oluşturmuşlar.

İki farklı yıldan kırmızı tadıyoruz Remelluri’de. Bunlardan ilki 2009 Lindes de Remelluri, Tempranillo, Garnacha, Graciano ve Viura kupajı. Burunda yoğun kırmızı orman meyveleri, kırmızı erik, mürdüm ve geriden baharatsı yapının algılandığı, damakta canlı ve tazeleyici bir yapıda asiditeye sahip bir şarap. Damakta tanen yapısı biraz kuru kalıyor. Bunun sebebini 2009 rekoltesine bağlıyor Emmanuel. Söylediğine göre 2009 çok iyi bir yıl olmamış.

Gelgelelim 2005 Gran Reserva ise işte Rioja budur dedirtecek cinsten bir kompleksiteye sahip. İçerik olarak Tempranillo haricinde, Garnacha, Graciano gibi yerel kırmızı üzümler ile Moscatel, Viura ve Malvasia gibi beyazlar da var. Oldukça yoğun, burunda orman meyveleri, mürdüm, meyankökü, karanfil, isli notlar, kuru floral aromalar hakim. Damakta yumuşak, akıcı, üst gövdeli, dengeli ve canlı bir yapıda. 27 ay meşe fıçılarda olgunlaştırılmış ve üretimden 7 yıl sonra piyasaya sürülmüş. Bu zamana kadar tattığım en iyi Rioja’lardan biri diyebilirim.

Amaya ve Emmanuel bizlere enfes bir koyun peyniri getirterek tadım odasında tadımdan ziyade peynirle beraber tüm şarapları tüketmemizi teşvik ediyorlar… Benim gibi biri için “yeme yanında yat” tarzı bir durum elbet…

About Murat Mumcuoglu

Organizing wine tastings, food & wine events and winery tours ... Holder of WSET Level 3 certificate...
Bu yazı gastroturizm, Grenache, Rioja, Tempranillo, şarap gezileri, şarap turizmi, İspanya, İspanyol Şarapları içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s