Madiran…

İlginç bir şekilde bu yazıyı yazarken yaklaşık 1 ay kadar önce gittiğim Madiran topraklarından geçiyorum… Bu kez favori ulaşım aracında, Fransızların ünlü hızlı treni TGV’deyim… Trendeki restorandan ufak bir şişe “biyodinamik” yöntemle üretilen bir Merlot alıp içiyorum. Keyfime keyif katıyorum yani :)…  1 saat kadar sonra Bordeaux’ya varacağız, garip ama gerçek; iş için bile olsa buralarda dolaşmak her daim keyif dolu bir duygu…

Efendim, en son Toulouse üzerinden Jurançon – Madiran ve Cahors bölgelerine yaptığımız bağ ve şarap turlarından bahsediyorduk… Jurançon’da öğle yemeğimizi yemiş ve Madiran’a doğru yola çıkmış idik… Madiran’da bizi bekleyen şarap üreticisi sadece bölgenin değil Fransa’nın en önemli üreticilerinden Alain Brumont’un sahibi olduğu “Chateau Montus ve Chateau Bouscassé” idi.

Hemen hatırlatmakta fayda var ki “Chateau Montus” ve “Chateau Bouscassé” aynı üreticiye ait iki farklı şarap olmakla birlikte bunları ziyaret etmek istediğinizde sizi “Bouscassé”ye yönlendiriyorlar zira üreticiden aldığım bilgiye göre “Montus” kapalı imiş…

“Alain Brumont”’un sahibi olduğu Montus ve Bouscassé genel olarak bol çakıllı bir teruara sahip ve bölge apelasyonunun temel üzümü olan “Tannat”ı şaraplarında işleyen bir üretici. Montus bağları Bouscassé’ye göre çok daha çakıllı bir yapıda. Montus bağlarında iri çakılların altında kil tabakası bulunuyor. Bouscassé’de ise ağırlıkla killi – kalkerli bir tabakanın üzerinde kireç taşı hakim.

Amma velakin burada tattığımız oldukça ilginç ve farklı apelasyonlara giren şaraplar da vardı… Bunların başında Gence Bey sayesinde adını duymuş olduğum “Pacherenc du Vic Bilh” geliyor ki, Chateau Montus’un 1999 “Pacheren du Vic Bilh sec” şarabı içerdiği hayret edici dinginlik ile bana daha “dakika bir gol bir” dedirten bir duruma soktu… %10 Petit Manseng ve %90 Petit Courbu üzümlerinden üretilen bu şarabın bitimdeki hafif tatlımsı –off dry- yapısı oldukça keyifli idi… 99 rekoltesi olmasına rağmen halen canlı ve dingin olan bu şarabı Bouscassé’nin “Argil Rouge” adındaki alt segment şarabı takip etti. 2006 rekoltesi şarabın kupajındaki %45 oranındaki Tannat’ı , Cabernet Franc, Cabernet Sauvignon ve yerel bir üzüm olan Fer Servadou takip ediyordu… 12 ay meşe fıçıda bekletilmiş olan bu şarap normal bir sofra şarabının “Tannat” görmüş bir versiyonu idi diyebilirim…

Chateau Bouscassé’nin 2003 rekoltesi “Menhir” isimli bir diğer şarabı ise içerdiği %50 Tannat ve %50 Merlot ile apelasyon dışı kalarak “Vin de Pays” kategorisinde kendine yer bulmuş bir başka sofra şarabı idi…

Velhasıl sıra Chateau Montus’un 2006 rekoltesine geldiğinde “Tannat” ağırlıklı bir şarap karşımıza çıkıveriyor (Kupajda Cabernet Sauvignon’un da kullanıldığını belirtmekte fayda var)… Tanenli yapısı aradan geçen yıllara rağmen halen hissedilirken yoğun siyah orman meyveleri ve otsu notlar damakta oldukça belirgin. Tam gövdeli şarabın bitimi dengeli ve uzun. Bitimdeki otsu aromalara hafif tütsü aromaları eşlik ediyor. 12 ay meşe fıçıda (%80 yeni) dinlendirilmiş şaraba Wine Spectator 91 puan vermiş.

2004 Chateau Bouscassé ise %100 Tannat’tan yapılıyor. 14 ay tamamı yeni meşe fıçılarda dinlendirilen şarabın tanenleri Montus’a göre daha baskın kıvamda. Ancak yine kara orman meyveleri, tütsü aromaları, hafif tütün, kuru ot ve sedir tarzı aromaların kompleks bir yapı oluşturduğu bir şarap. Burada eklemem gereken önemli hususlardan birisi, her iki şarabın da ortak özellikleri 15 yılın üzerindeki bağlarda yetişen üzümlerden yapılmaları. Yine, her iki şarapta da mineral bir zenginlik hissedilir seviyede.

Alain Brumont “Madiran” apelasyonu dışında “Pacherenc du Vic Bilh” apelasyonundan tatlı şaraplar da yapmayı ihmal etmiyor bu arada. %100 Petit Manseng’den yaptığı ve litrede 80 gr şeker bulunan 2006 rekoltesi “Vendemiare” Aralık’a kadar süren hasadın bir ürünü ve 16-24 ay meşe fıçılarda dinlendirilmiş. Jurançon bölgesine göre biraz daha asidini düşük ve meşe kullanımını daha baskın bulduğum bir şarap oldu bu.

Son olarak 2008 Montus Vintage tadıyoruz. %100 Tannat’tan yapılan bir tatlı şarap bu. Alkol seviyesi %15 oranında. Tannat’ın tanenli yapısını tatlı bir şarapta hissetmek oldukça ilginç bir tecrübe. Üzümler toplandıktan sonra büyük sepet küvlerde bekletilip kurutularak elde edilen bir şarap olmuş. Tanenli yapıyı şaraptaki şeker dengelemiş durumda. 8-12 ay arası meşe fıçılarda dinlendirilmiş kurutulmuş meyve, tütün, karanfil, kuru incir, kahve notlarının oldukça kompleks bir yapı oluşturduğu hafiften Porto şarabını andıran keyifli mi keyifli bir şarap.

Bir yandan bu güzel şarapların tadımını yaparken diğer yandan Montus’te bize bu tadımı yaptıran şaraphane sorumlusu Fransız bayan ile sohbet ediyoruz. Kendisi nereden geldiğimizi merak ediyor diğer tüm şaraphanelerde olduğu gibi. “Türkiye’den geliyoruz” diyince oldukça seviniyor, zira kendisi bu yıl Bordeaux’daki şarap fuarında “Wines of Turkey” standına uğrayıp standdaki tüm şaraplarımızı tatmış. “Nasıl buldun?” diye soruyorum, hafiften gülümseyip, tahmin ettiğim cevabı veriyor; “Kırmızılar belki daha ister ama beyazlarınız daha iyi” diyor… “Kırmızı şaraplarınızda denge ve gövde sorunu var” diye ekliyor, “tamam, bizim bu yörenin (Madiran) şaraplarında da gövde eksikliği var ancak denge açısından genelde bir sorun yapamıyoruz” diye devam ediyor. Beyaz şaraplarımızı ise oldukça beğendiğini söyleyerek beyazlarımızın sahip olduğu potansiyele vurgu yapıyor.

Bu güzel tadım ve sohbet için Montus-Bouscassé’ye (ve diğer yandan Alain Brumont’a) teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyor