Geçenlerde Pınar Hanım‘dan gelen “Raf de Casi” cins domateslerle ne yapayım diye düşünürken aklıma hemen “bruschetta” (brusketta okuyun) yapmak geldi…
Bana göre İtalyan mutfağının en yalın ve lezzetli halini yansıtan enfes örneklerden biridir “bruscetta”.
İhtiyacımız olan en önemli hususlardan biri kalın kabuklu güzel bir ekmek. Ben çiftlikten gelen ekşi mayalı köy ekmeğini kullanıyorum ki müthiş bir sonuç veriyor. Ekmek kızartma makinası kullanmak yerine evdeki lav taşlı ızgarada birkaç dakika her iki tarafını ızgara ediyorum ve bir tarafına sarımsak sürüyorum.
Ekmekler ızgara olurken bir yandan domatesleri küp küp doğrayıp ince kıyılmış fesleğen, bol ekstra sızma zeytinyağı ve biraz taze karabiber ile harmanlıyorum. Tuz atmıyorum çünkü “raf de casi” cins domatesler gerçekten yüksek asitli bir domates türü olduğundan tuz dengesini bu asitle sağlıyorum.
Hazırlamış olduğum bu domates-fesleğen-zeytinyağı ve karabiber karışımını ekmeklerin üzerine sıcakken koyuyor ve anında mideye indiriyoruz… Hemen tüketmek lazım çünkü bekledikçe domatesin suyu ekmeği yumuşatmaya başlıyor ve yumuşamış ekmek fazla keyif vermiyor açıkçası. Bu bakımdan “bruschetta”yı çabuk servis edip tüketmek bana göre en keyiflisi ve lezzetlisi…
“Bruschetta”nın yanına canlı asiditesi olan bir beyaz şarap (ben Turasan Emir 2010 ile denedim) ya da hafif soğutulmuş diri asitli bir Kalecik Karası (sanırım Trajan Kalecik Karası hiç fena gitmez) veya klasik bir Sangiovese uyum sağlayabilir…