Evde Izgara Keyfi…

Hazır tüm aile İstanbul’da toplanmışken şu 4 güne yaydığımız 19 Mayıs tatilini sağlam şaraplar ve yanında yine lezzetli yemeklerle bitirelim istiyoruz… Bu kez mönüde kırmızı şarap sosunda ızgara New York steak, yanında ızgara et köfteler arasında papates püresi, bezelyeli firik pilavı ve sarmısaklı taze kuşkonmaz sote var… Tüm bu yemeklere eşlik edecek şarap olarak da bundan üç yıl önce İtalya – Siena’dan aldığım bir Super Tuscan – Tignanello 2004 – ile geçenlerde elime ulaşan Sassicaia’nın ikinci şarabı  “Guidalberto 2008” uygun buluyorum.

Ama Toscana’nın süperlerinden biri olan “Tignanello”ya geçmeden önce yemekleri anlatmak lazım…

Etçii Steak House” benim beğendiğim kasaplardan biri, kuru dinlendirilmiş veya taze kesilmiş etlerin yanında köfte, sucuk, sosis gibi güzel seçenekler de var. Ben buradan et aldığımda evdeki lav taşlı ızgarada pişirmeyi tercih ediyorum, sonuç gayet güzel oluyor. Eğer lav taşlı ızgaranız yoksa kesinlikle döküm demir bir ızgara tavası kullanmanız gerek zira o kalınlıkta bir eti klasik bir teflon tavada pişirmek iyi sonuç vermez. Bu tarz et yapmanın bazı püf noktaları var elbet. Örneğin eti önce hafif yağlayıp tuzluyorum ve buzdolabına koyuyorum. Ardından ızgaraya atmadan yaklaşık yarım saat kadar önce buzdolabından çıkarıp etleri ortam ısısına gelmesi için dinlendiriyorum. Izgarayı ise etleri koymadan 5 – 10 dakika kadar önce ilk başta düşük ayarda ardından yüksek ayarda kızdırıyorum. Akabinde etleri dikkatlice ızgaraya atıyorum.

Etler ızgaraya konulur konulmaz hemen yapışıyor ızgaraya. Bir dakika kadar sonra kendini salmaya başlıyor. Önemli hususlardan biri etleri pişirirken oynatmamak, sadece öteki tarafı pişirmek için bir kere çevirmek gerek aslında. İyi kızdırılmış bir ızgarada orta-az pişmiş için etin her iki tarafını ortalama 4er dakika kadar pişirmek yeterli. Her tarafını 5 – 5,5 dakika pişirince orta pişmiş oluyor et. Etleri ızgaradan alınca kendine gelmesi için 1-2 dakika dinlendirmek lazım. Ardından servis edilmeli.

Ben bu kez ete klasik bir sos dokundurmayı düşündüm ve kırmızı şarap çektirerek basit ama lezzetli bir şarap sosu yaptım. Bunun için temel malzemeler ince doğranmış soğan ve ince kıyılmış taze biberiye ile 2 – 3 kadeh kırmızı şarap. Bir sos tenceresinde hafif zeytinyağında soğanları ve biberiyeyi soteledikten sonra şarabı ekliyoruz ve şarabın çekilip alkolünün uçarak buharlaşmasını bekliyoruz. Ardından sosumuz hazır. Sıcak olarak hemen etlerin üzerine dikkatlice döküyor ve servis ediyoruz.

Etin yanında yaptığımız patates püresi için önce patatesleri haşlıyoruz. Ardından kabuklarını soyuyor ve küp küp doğruyoruz. Tereyağı, zeytinyağı, trüfyağı, ince kıyılmış taze biberiyeyi patateslere ekliyor ve hepsini beraber bir tavada soteliyoruz. Ardından içine tuz, kuru kekik ve biraz kuru nane ekliyoruz. Bir süre sonra tavada sotelediğimiz patateslere bir fincan kadar süt ekliyoruz ve ardından patatesleri tavanın içinde eziyoruz. Patatesler iyice ezilince ateşi kapatıp çok az daha tereyağı, trüfyağı ve süt ekleyip karıştırıyoruz ve püremiz servise hazır hale geliyor. Sunum için bir kat köfte üstüne patates püresi ve pürenin üzerine bir kat daha köfte ekliyoruz.

Artık bu blogu takip eden herkes “firik pilavı”na aşinadır sanırım. Her firik yapışımızda farklı bir malzeme kullanmaya çalışıyoruz. Bu kez Pınar Hanım’dan gelen taptaze bezelyeleri firiğe ekleyelim dedik. Öyle ya da böyle neyle yaparsak yapalım müthiş lezzetli oluyor firik pilavı. İlerde daha da farklı malzemelerle de yapmayı düşünüyoruz…

İçinde bulunduğumuz Mayıs ayı kuşkonmazın en güzel olduğu ay aslında. Her ne hikmetse bizim memlekette çarşıda pazarda fazla bulunmaz. Taze kuşkonmazın beyazı bana göre daha güzel ve aromatik olmasına rağmen henüz hiç rastlamadım (bilenler varsa bilgilendirirlerse çok sevinirim). Zorda olsa bulduğum “yeşil kuşkonmazı” ben en çok tavada sarmısak ile soteleyerek veya ızgara yaparak pişirmeyi seviyorum. Bazen de “Parma jambonu”na (Prosciutto di Parma) sarılmış halini tercih ediyorum ki öylesi de nefis bir antipasti olarak keyif veriyor… Bu kez parma jambonunu klasik  “caprese” salatada (mozarella, domates ve fesleğen) kullanırken, kuşkonmazları zeytinyağı ve sarmısakla tavada soteledim ve etlerin üzerine koyarak servis ettim.

Yemekler işte böyle… Şaraplar ise bir sonraki yazıda…

About Murat Mumcuoglu

Organizing wine tastings, food & wine events and winery tours ... Holder of WSET Level 3 certificate...
Bu yazı mutfak, yemek-şarap uyumu, İpek Hanım Çiftliği, İtalyan şarapları içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s