Kalecik Karası’nın anavatanı Kalecik’te üretimini sürdüren Trajan’ın 2009 rekoltesi Kalecik Karası, bu üzümü piyasada iyi yansıtan örneklerden biri bana göre. Trajan Kalecik Karası üretiminde ilginç olan hususlardan biri fermantasyon sırasında yapay kültür mayası yerine doğal maya kullanılması. Üretimi zorlaştıran ve riske atan bu teknik bu şarapta iyi bir sonuç vermişe benziyor.

Bordo tonlar içeren açık yakut kırmızı renge bürünmüş şarap burunda önde vişne ve kiraz ağırlıklı kırmızı meyve aromalarına sahip. Arkadan narenciye, kırmızı erik ve mineralsi topraksı notlar belirginleşiyor. Damakta ortanın altı bir asidite ve gövdeye sahip. Tanenler yumuşak bu bakımdan şarap çok rahat içimli. Damakta vişne, belki biraz kızılcık ve arkadan karanfil aromaları geliyor. Ortanın altı uzunlukta bir bitime sahip bu şarap piyasada 40 TL civarında satılıyor. Trajan Kalecik Karası’nın ayrıca Rezerv’i de var ki onu da yakında tatmak dileğiyle diyelim ve diğer Kalecik Karası’na geçelim.

Daha önce Chardonnay ve Öküzgözü-Boğazkere’sini tattığım Vinolus’un bu 2007 rekoltesi Kalecik Karası için üzümler Konya’dan alınmış. Bu şarapta bir sorun var diyebilirim zira ciddi “şalgamvari” bir şarap bu. Vinolus’a bu kez “olmamış” demek zorundayım, zira bir Kalecik Karası’ndan beklenebilecek meyvemsi dokunuşları pek yansıtmamakla beraber daha da ilginci gerçekten şarapta bir nevi “şalgam” notları ve arkadan da hafif kimyasal tonları geliyor. Üzümleri Konya’nın neresinden aldıklarını bilmiyorum ama umarım Vinolus bu şarabı kendi bağlarından ürettikleri üzümlerle bir kez daha üretir ve aradaki kalite farkını anlamış oluruz.