Geçtiğimiz haftalarda şarap dünyasının saygın yarışmalarından “chardonnay du monde” yarışmasında ülkemize gümüş madalya kazandıran Vinolus Chardonnay 2009’u diğer tüm Vinolus şarapları ile beraber geçen hafta direk üreticiden sipariş etmiştim.
Bu şarabı nihayet açıp keyifle içtim. Hemen hatırlatmakta fayda var, ben bu tip şarapları tek başına içmekten pek keyif almadığımdan yanında klasik bir kremalı frenk soğanlı tavuk yemeği yapmaya karar verdim, şarabı onla içtim, ilerde tarifi ayrıca paylaşırım…
Bu yemekle beraber açtığım Vinolus Chardonnay ile ilgili söyleceğim ilk söz “şarapta emeği geçen herkese teşekkürler” olmalı… Vinolus müthiş bir iş başarmış ve tartışmasız Türkiye’nin en iyi Bourgogne stili Chardonnay’sini üretmiş.
Peki bu şarapta ne mi var? Öncelikle üretimin Kayseri civarlarındaki “Molu Çiftliği”nde yapıldığını, toprak yapısının Kapadokya’ya özgü Volkanik tüflü toprak olduğunu, Chardonnay bağlarının organik olduğunu ve bu şarabın bu bağlardan alınan ilk rekolteden yapıldığını söylemek gerek.
Ben oldum olası özellikle Kapadokya bölgesinin beyaz şarap için çok nitelikli bir yapıya sahip olduğunu söyler dururum, hatta bu bağlamda bölge üreticileri ile görüştüğümde “haklısınız ama piyasada beyaz şarap tutmuyor, o yüzden kırmızı üretmek zorundayız” cevabı almışlığım bile vardır… Ama peki bu kadar kaliteli bir şarabın çıktığı bir yerde beyaz şarap üretimi için daha da araştırıp geliştirmek varken, vasat şaraplar yapmak niye?.. Neyse ki bu konu Vinolus için gereçli değil…
Konumuza dönelim… Vinolus Chardonnay açık enginar sarısından dışa doğru açılarak açık gümüş (belki beyaz altın) rengine bürünüyor. Burun inanılmaz yoğunlukta, beyaz çiçek, şeftali, kayısı, hafif portakal çiçeği, beyaz kiraz aromaları meşeden gelen füme tonlar, tereyağı ve vanilya aromaları ile bütünleşiyor.
Damakta capcanlı, asiditesi ve gövdesi ile çok dengeli, burundaki aromaların hemen hepsini, çiçeksi aromaları, özellikle de sarı meyve olarak tabir edebileceğimiz kayısı, şeftali, sarı erik aromaları çok iyi bir fıçı entegrasyonu ile bütünleşmiş durumda.
Turasan’ın da danışmanlığını yapan önolog Edouard Guerin, Vinolus ile de çalışıyor ve bu şarapta 11 ay meşe fıçı kullanmış ve şarabı tortusu üzerinde “sur lie” metodu ile üretmiş. Şarabın bitimi bence yeteri kadar uzun ve bitimde çok hoş yeşil elma ve narenciye aromaları bırakıyor…
Hiç tartışmasız heyecan verici bir Chardonnay bu… Umarım bu başarının devamı gelir…
Merhaba Muratbey,
Yorumlarınız için teşekkürler, yazınızda da dile getirdiğiniz gibi kaliteden taviz vermeden üretim yapmayı hedefledik ve doğru yolda ilerlediğimizi gördük. Bu durum bizi motive etti, emek ve mücadelenin karşılığını almak çok güzel ,umarım Türkiye pazarında da bütün olumsuz koşullara rağmen satış hedefine ulaşırız
Oluş Hanım merhabalar,
Öncelikle nazik yorumunuz için teşekkürler. Bu güzel Chardonnay için tekrardan teşekkür ederim, umarım başarılarınızın devamı gelir ve temennileriniz gerçekleşir…
Bu arada bir ara gelip bağlarınızı ve tesisinizi görmek isterim… sevgiler